Monarch Zihin Kontrolü

Hoş geldin moruk. Naber?

Geç otur şöyle, ben anlatmaya başlayayım, sende her zamanki gibi iyi bir dinleyici ol.

Bu zihin kontrolü ile ilgili envai çeşit yazı var. Öyle hep üzerinde tekrar edilen şeylerdense daha farklı, 5-6 koldan anlatmak istiyorum.

Monarch ''Kelebek'' sembolüyle gösterilir. Monarch isminin anlamı iki farklı yönden önem arz eder. Bunlardan biri ''Monarchy'' yani, ''Monarşi'' kelimesinin kökünü oluşturan ''Monarch'' ın ''Hükümdar'' anlamına gelmesidir. Bu da bir insanın beyninde kurulabilecek bir monarşiyi, hükümdarlığı betimler. Diğeri ise ''Monark'' adındaki bir kelebek türüne yapılan atıftır.

Biliyorsun, ''Mk Ultra Projesi'' önce Naziler tarafından insanlar üzerinde kullanılmıştır. Daha sonra da Cia insanlar üzerinde kullanmış, iş deney yapılan insanların intihar etmesine kadar varınca Cia de bıraktığını açıklamıştır. Ayrıca bunu içinden ''Amına koyim Ultra Projesi'' diye okumayan da bizden değildir. MK yani Mind Kontrol. Anlamı Zihin Kontrolü' dür. İşte Cia 1950 yılında bu yöntemi kullanmış, bir sürü deney yapmış, insanları kontrol etmeyi başarmış, sonra da bırakmış. He muhtar he, bende yedim.

1974 yılında New York Times gazetesi Cia' in bu yöntemi kullandığını söylemiş bunun üzerine de Cia' de çok üzgün olduğunu açıklamıştı. Ay ben sana kıyamam nikah memurcum. Hatta deney yapılan insanların yakınlarına para verildiği açıklandı. Cia' den kobayın amcasının kızına bir çeyrek altın, alkışlıyoruz efenim.

Cia daha sonra bu deneylerin belgelerini yayınladı.

Buraya tıklarsan, belgeleri sayfa sayfa görebilirsin.

Şimdi bana hiç kimse, Cia' in bir bok yediğini, daha sonra pişmanlık duyup bu boktan vazgeçip elini ayağını o işten çektiğini kanıtlayamaz. Bundan 63 sene önce nasıl tüm dünyadan habersiz yaptılarsa şimdi neden yapmasınlar? Mal mı o insanlar? Bir insanın zihnini yönetmeyi bilecek ama pişmanlık duyduğu için vazgeçecek he?

Bu, aynı savaşlardaki gizli antlaşmaların 50-60 sene sonra ortaya çıkması gibi. Önce işini halledersin, sonra pişmanım ayağına tüm dünyaya ne yaptığını açıklarsın. En son hamle olarak da 5-10 kişinin eline para verip herkesi susturursun. Para alanlar da farkında değil heralde, eline o parayı vermeden önce neler verdi haberi yok tabi, garibim.

İnsanın zihninin kontrol edilebileceği çoğu filmde anlatılmıştır. Bunlardan en ünlüsü İnception (Başlangıç) adlı 2010 yapımlı filmdir. Elbette İnception' u, İnception yapan bir olgu vardır. Stanley Kubrick' in ''Clockwork Orange'' isimli filminde hapishanedeki mahkumlere yapılan deneyler bunlardan biridir. Başka bir kaç örnek için biraz sabret. Az sonra gelicem hepsine. En sonda da Siyah Kuğu filminden biraz bahsedicem.

Zaten bilen bilir, Stanley Kubrick hemen hemen tüm filminde deşifre amacı gütmüştür. Hatta ''Eyes Wide Shut'' filmi vizyona girdikten 4 gün sonra kalp krizinden ölmüştür. Tabi ki de tesadüfen(!) ''Clockwork Orange'' filminde ise hapishanedeki mahkumlara yapılanlar tamamiyle Cia' in insanlara uyguladığı deneylere bir göndermedir.

İnsan beyni yönetilmese bile köreltilebilir. Televizyon gibi şeylerden ziyade beyinin içinde bulunan ''Epifiz'' bezi köreltilebilir. Epifizin Latincesi Pineal Gland' dir. Yazmış olduğum, ''I, Pet Goat II'' adlı yazıyı okursan orada da bütün olaylar beyinde ki epifiz bezinin içinde geçmektedir. Video tel örgülerin içinde duran bir keçiyi göstererek başlar. Keçi hipnotize olmuş gibi hareket eder. Videonun başından beri hipnotize edilmiş İsa, kayıkla ilerlemektedir ve başında gene dikenli tel vardır. Yani onunda zihni yönetiliyordur. Hatta videonun sonunda da başındaki tel kaybolur yeni uykudan uyanmış, sersemlemiş gibi bir tavır sergiler.

Sodyum Florid ve görevleri.

Tamam eyvallah, güzel güzel yazmışlar görevini ve ne olduğunu. Eklemedikleri şeyi ben söyleyip geçeyim. Sodyum Florid epifiz bezini köreltir. Kireçlendirir ve işe yaramaz hale getirir. Her gün içtiğin o kolanın içinde de Sodyum Florid vardır. Neden bu kolanın sırrını kimseye vermiyorlar diye hiç mi düşünmedin?

Epifiz beynin hemen alt kısmında bulunur. Epifizi araştırmak o kadar sikimden ki, kendi kafamın içinde olan bir organı, kendi kafamın içinde bulunan başka bir organa tanıtmaya çalışıyorum.

Epifiz genellikle üçüncü gözümüz olarak tanınır. Hatta görme engelli insanların epifiz bezi sayesinde hareket ettiği söylenir. İçgüdü. Epifiz bezinin başka bir diğer adı da ''Kozalaksı bez'' dir. Şekli kozalağa benzediği için kozalaksı bez denmektedir.

Kozalak mı dedim? Gel yavrum benim gel. Gel de bak şimdi.

Budizm ve bu da Buda. 

Kafasındaki sence Derya Baykal' ın ördüğü bir şapka çeşidi mi, yoksa kozalağa ithafen yapılmış bir şey midir? 

Budizm.

Tanımayanlar için tanıştırayım, kendisi Babil Tanrısı ''Tammaz'' dır. Asasının ucuna ve sol elinin altına bak geç.

Tammaz' dan enstantaneler. 

''Al Manruk' cum kozalak, g*tüne sokarsın.'' 

Manruk, Babil' in baş tanrısıdır. 

Eski dinler, topluluklar, krallıklar hepsi Epifiz bezinin ne olduğunu biliyordu ve bunu bildiklerini ufak tefek işaretlerle göstermeye çalışıyorlardı. Dediğim gibi çoğu yerde var.

Papa' nın asasında.

Osiris' in asasında. 

Yunan Şarap Tanrısı, Dionysos' ta. 

Ayrıca, Dionysos ile ilgili bir çok örnek vardır. 

Dionysos heykeli. Asasının ucu. 

Başka bir Dionysos heykeli. Her zaman o asanın ucunda kozalak bulunur. Pineal Gland' e gönderme vardır.

Günümüzde bile bu tür örnekler mevcuttur.

Binanın önüne ebesinin nikahı kadar kozalağı boşuna koymuyorlar elbet.

Bildikleri, söylemek istedikleri, sana bana anlatmak istedikleri bir şey var. 

''Kola çok zararlı sakın içme. Mideni delersin, aman ha çocuğum.'' diye uyaran insan kolanın asıl zararını bilmeden neden kola zararlı der? Neye göre, kime göre? ''Kola içme kola zararlı. Onun yerine fanta iç.'' Bak hele. Bak bak, süper zekaya bak.

Sen bunları bilmezsen, her gün kola tüketip, beynine zarar verirsen, bunu yapmak amacında olan insanların ekmeğine yağ fabrikası kurarsın.

Bu adamların amacı senin düşünmeni engellemek. Kim ister kendinden üstün bir beyin? Hele hele herkes bu kadar kibirliyken. Düşünme, itaat et, öl. Bunun için mi yaşıyoruz?

Kimse senin okumanı, araştırma yapmanı, öğrenmeni istemiyor anlamıyor musun? Siklerinde bile değilsin. Hiç kadar değerin yok lan. Acun reyting yapıyo bu sadece Acun' un değil çok daha farklı kişilerinde hoşuna gidiyo. Çünkü adamlar biliyor ki herkes akşamlarını neidüğü belirsiz Hülya Avşar' ın dekoltesine bakarak geçiriyor. Haa tabi bunu her dakika Sneijder konuşarak, Acun izleyerek, kızlarla mesajlaşarak, 3 adam izleyip ''Çok gülüyorum, çok komikler yha hebelehübe'' diye popüler kültürden eksik kalmadığını belirtmeye çalışan dalyaraklara anlatamazsın o ayrı.

Küçükken öğretmen ''Devlet aldığı vergiyi ne yapar?'' diye sorunca herkes Trt5 de ki koro gibi hep bir ağızdan ''Yol yapar, hastane yapar, okul yapar, kütüphane yapar.'' derdi ya, hani ulan kütüphane? Çarşının göbeğinde oturuyorum, evime patika yolla ulaşıyorum ulan ben. Hani nerede yol yapmış? Yaşadığım şehirde bir tane kütüphane var -o da Allah' a emanet zaten- senelerdir bakılmıyor, bir tane cezaevi var, geçen sene açıldı. Yıkıp yenisini yaptılar.

Popüler kültür adı altında yönetiyorlar işte seni. Sende kendini popüler kültürün bir parçası zannedip, özgür olduğunu zannediyorsun. Seneler öncesine kadar bir insanın nerede olduğunu saptamak o kadar kolay değildi. İnsanların bir özeli vardı. Kral tv ye mesaj atan ''Mc Kral Jojuk'' un bir havası vardı lan. Kimse tanımıyordu o adamı, nerede ne bok yediğini bilmiyordu. Gel gör ki sana ''Foursquare'' adı altında, sözde popüler kültür olan bir program sundular, sende kaleyi cepheden gören yerde faul yapıldığını gören Selçuk İnan gibi atladın hemen. Ama dikkat et moruk, faulu senin kalene doğru kullanacaklar. Hiçbir şey sana gösterildiği gibi değil. Her gün bilmemne kafede, bilmem kimin malikanesinde kendini etiketledin. Sonra google ın evlere kadar girip çektiği resimleri görünce ''Ayyy yuh. İnanamıyorum kız Fatoş. Resmen adamın evine kadar girmişler'' diye şaşırıyosun. Ee şerefsiz, az önce sen değil miydin, ebenin malikanesinde check-in yapan?

İşte sadece zihin kontrolü değil mesele, seni beni de kontrol ediyorlar. Sen özgürce yaşadığını düşünüyorsun ama onların istediği gibi yaşıyorsun. Sadece farkında değilsin.

Medyanın ne bok olduğunu Gezi Parkı olaylarında herkes gördü.

Medyaya güvenilmeyeceğini 5 sene önce televizyonda ''Ankara' nın 2 yıllık içme suyu kaldı!'' haberini izledikten sonra Ankara Belediyesi' nin önündeki fıskiyenin hunharca su fışkırttığını gördüğüm zaman anladım ben.

Monarch kelebeği. Arkada ki maskelerde alter kişiliği temsil eder. Alter kişilik, zihin kontrolüne uğrayan insanların birden çok kişilikleridir. Kelebek ise, zihin kontrolüne uğrayan insanların sembolüdür. 

Şöyle de bir elbise tasarlamışlar. Kelebek görünümlü doğaüstü elbise diye de itelemeye çalışıyorlar. Anlamını bilmeyen, haberi olmayan da ilginçlik olsun diye alıyor tabi. 

''Al al, çekinme. Al yavrum bir tane daha al, sen çocuksun daha.'' -Bayramda şeker uzatan nine. 

Başta Cia' in yaptığı deneyleri sonradan açıklamıştı demiştim. Bu da o belgelerden.

O zamanlarda zihin kontrolüne uğrayan kölelerden biri.

Rihanna, Lady Gaga, Katy Perry gibi ünlüler kliplerinde, konserlerinde, katıldıkları programlarda, normal hayatlarında sürekli kontrol edildiklerini belli eden giysiler giyer veya semboller kullanırlar. Kendi istedikleri için giymiyorlar elbet, birileri onları giymesini istiyor.

Bu tür ifşaları senelerdir yapıyorlar. Gel sana bir kaç örnek gösterip Siyah Kuğu ve Başlangıç filminin derinlerine ineyim.

Bu fotoğraf neredeyse sembol haline gelmiştir. Her yerde var. 

Beyonce, her şeyi gören göz ve Monarch kelebeği.

Yansımalar birden çok kişiliği temsil eder. Yani Alter ego. 

Alter egoyu anlatan en iyi resimlerden.

Katy Perry ve eşşeğin ziki kadar Monarch kelebeği. 

Şu Katy Perry' nin Dudu Peri ile bi akrabalığı yoksa bende bir şey bilmiyorum. 

Miley Cyrus ve kelebekler. Kelebekler gibi bir ki üç bir ki üç.

Miley Cyrus daha burnunun ucunu göremiyo, siz gitmiş bu kadına hayran oluyorsunuz. Ben daha ne yapayım. 

Ayrıca Miley lisedeyken ''Dil'' bölümünü bitirmediyse beni kesip eşek eti diye satın amk. 

Nedensizce seviyorlar seni, 

Ne kadar tipsizsin Britney,

Siktirtme şimdi bana kelebeklerini,

Umarım görürsün eşeğin zikini.

                                                                                            -Aşık Sikkinoğullarından Barney.

Aslında işin özü bu. Öyle ya da böyle yönetirler seni. 

Cansız manken de alter kişiliği yani gene zihin kontrolünü temsil eder. 

Eee ama 3 kadın, 4 cansız manken var? O 4. mankende fotoğrafı çekenin muhtar. Asdfgh.

Arkada uçuşan kelebekler. Yürüyenine pek rastlanmaz zaten. 

Bak moruk, bu 16.12.2013 de yayınlanan Eminem ve Rihanna' nın yeni parçasının klibinden. 

Gözünün feri gitmiş be Rihanna.

Klibi nah burada.

Bu görüntü klipte 1:54 de ekrana gelir. 1:54 e kadar Eminem' in şu ana kadar yaşadığı hayatı falan izletilir. Rihanna' da yandan sessizce onu izler. Bu görüntü İblis' in kontrolü ele aldığını simgeler. Artık kontrol ondadır. Zaten klip 1:54 den sonra da başlıyor denebilir. En sonda da iki tane Eminem çıkar karşımıza. Bu gene kişilik bölünmesine bir atıftır. Hatta biri beyaz diğeri siyah giymektedir. İkisi de kafestedir ama siyah olanı çıkar, beyaz olanı çıkamaz. Hatta beyaz olanın başında iki tane silahlı asker beklemektedir. 

Neyse, kliple ilgili analizim devam ediyor, kayda değer bi bok bulursam gelir burada ufak bir yazı yazarım.

Ashley Tisdale. Mickey Mouse şapkası, zihin kontrolünü temsil eder. 

Peki kim bu Ashley? Aysel? Önceden yazdığım ''Korkunç Bir Film 5 Filmi Analiz'' adlı yazıda ki başrol oyuncusu kim? Bu karı. Orada da sözünü etmiştim. O filmin sadece komedi filmi olmadığını, hatta aynı filmde hem Siyah Kuğu filmi hem de Başlangıç filmine bir gönderme olduğundan bahsetmiştim. Başrolünde de tam istedikleri gibi birini bulmuşlar. Ohhh değme keyfine paşamın. 

Oscar almış veya çok popüler filmlerin anlatmak istediği farklı şeyler vardır. En basitinden herkesin izleyip kavga etmeye özendiği Fight Club, sabundan yapılan patlayıcı ile bir gökdelenin yıkılabileceğini anlatır. İkiz kuleler saldırısından 2 sene önce hemde. Tabi filmin anlattığı çok şey var. Mesela yaptıkları ilk eylemde bir kahve dükkanını yıkarlar ve dükkanın zemini damalı zemindir. Yani Starbucks. Sonra Tyler Durden' ın yaptığı işlerden biri filmlere sübliminal mesaj eklemektir, sonrasında o filmi izlerken korkan bir çocuk gösterilir. Neyse konumuz bu değil şimdi. Başka filmlerde ne anlatılmak isteniyor onu göstereyim.

Siyah Kuğu da 2010' da, Başlangıç' ta 2010' da vizyona girdi. İki filmde psikolojik derinliği anlatır. Natalie Portman Siyah Kuğu filmindeki oyunculuğuyla En İyi Kadın Oyuncu Ödülünü aldı. Ee doğal olarak Natalie' nin bale yapmasına vermediler o oscarı. İnception En iyi Görsel Efekt ödülünü boşuna almadı. Sırayla anlatmak gerekirse;

Ya da Natalie Portman filmde bir şizofren mi, yoksa kontrol mu ediliyor? Vücudunda çıkan yaraları kendi mi yaptı, yoksa kendi ama hiç bilmediği biri mi?

Siyah Kuğu filmini aç izle, filmde o kadar çok aynadan yansıma sahnesi var ki saymakla bitmez. Yani aynadan yansıyan insanlarla aslında bize filmle ilgili inceden mesaj veriyorlar.

Filmde geçen bu tür sahneler birden çok kişiliği temsil eder. 

Her yerde birden çok ayna vardır. O değilde berbere gitmiş gibi oldum bir an. Orada da aynı böyle hem önde hemde arkada ayna vardı. Birkaç tane ben oluyordum. Lan, berber Rüstem? Ne ayak?

Dikkat edersen kendisi ve aynadan yansıyan farklı kişilerdir.

Kızın odasının duvarlarında da kelebek vardır. Bu da Monarch kelebeğine bir atıftır.

Aynı şekilde yorganının üstünde de kelebekler vardır. 

Ayrıca kızın odasında büyük bir beyaz tavşan bulunur. Üst fotoğrafta orta da hemen görebilirsin. Beyaz tavşan da illuminati için önemli bir simgedir. Hatırlarsan Matrıx' de Neo ''beyaz tavşan'' ı izler ve boyutlar arası geçiş yapardı.

''Beyaz tavşanı takip et.''

Filmde zaten Neo' ya Beyaz Tavşanı takip etmesi söylenir.

Aynı şekilde Alice Harikalar Diyarı' nda da Alice, ''beyaz tavşan'' ı izler ve gerçeküstü bir dünyaya geçiş yapardı. Alice Harikalar Diyarın da ki beyaz tavşan aslında zihin kontrolü yapan adamı temsil ediyordu. Baştan beri elinde bir saat vardı ve bir yere yetişmeye çalışır gibiydi.

Siyah Kuğu filminde odada bir beyaz tavşan, duvarlarda kelebekler, yorganın da kelebekler var. Bu da apaçık filmin aslında ne anlattığının özeti.

Black Swan filmi böyle başlar. Sırtında bir kaç yara izi belirir.  

Bale kursunda hocalarının sorduğu soru çok açık aslında.

''İçinizden hanginiz her iki kuğuyu da canlandırabilir? Hem beyaz, hem siyah.''

Hocanın bunu derken aynadan yansıması gösterilmesi oldukça anlamlıdır.

Daha sonra kız evinin yolunu tutup namuslu namuslu ilerlerken yanından geçen kızı bir anlığına kendisi zanneder. 

Kız yanından giderken kıza sen bensen ben kimim, Ben sensem sen kimsin amuğa koyim? bakışı atar.

Dediğim gibi, bu tür yansımalar sıkça bulunur. Hatta filmde yansıma veya ayna olmayan sahne sayısı iki ayak parmaklarının sayısını geçmez.

Şimdi buraya dikkat etmeni istiyorum, ileri de ufak bi ayrıntıya lazım olacak. Kızın annesi elindeki müzik kutusunu kızın arka tarafında kalan şifonyerin üzerine bırakır.

Tabi bu arada kızın yaraları belirginleşmeye devam eder. 

Katıldığı bir gecenin sonunda hocasıyla birlikte bu heykelin önünde durup ayak üstü pilavlı sohbet ederler. 

Heykelin yüzü ve kolları yoktur, kanatları vardır. Bu da teslim olmuş bir kuğuyu teslim etmez mi? 5 kavanozu 100 tl olan bal gibi temsil eder hemde.

Şöyle bir sahne var. Bu sahnenin nereye ithafen konulduğunu bir kaç yazı sonra açıklayacağım. Yerdeki şekillerin atıf yapıldığı yer ve olay başlı başına bir yazı. O yüzden bir kaç yazı sonra bu merakını da gidericem muhtar. 

Kız uyanır arkasına döner ve müzik kutusuna bir sille çakar.

Müzik kutusunun arkasında boynuzlu bir Lucifer biblosu belirir. Az önce dikkat etmen gereken yeri hatırladın mı? Annesi müzik kutusunu şifonyere koyarken o biblo orada mıydı? Hayır.

Şeytan artık kontrolü ele almaya başlamıştır. Arkadaki kelebek figürleriyle şeytanın aynı kareye alınması gene oldukça anlamlıdır. 

Kız kalkar ve bu durumdan kurtulmak için oyuncakları çöpe atar. 

Oyuncakları? Beyaz tavşanın ne anlama geldiğini hatırladın mı? Şimdi kanıtlamış oldum işte.

Kız kurtulmak için bu yola başvurur.

Yaraları iyice belirginleşmeye başlar.

Çünkü o artık başka biridir.

Kızın diz kapakları özerkliğini ilan eder. Arkadaki kelebek figürleri gene dikkat çekiyor.

Artık tamamen kontrol kendisinden çıkmıştır. Helal kız sana, şeytanın bacağını kırdın sonunda.

Beyaz Kuğu,

''Zorla''

Siyah Kuğu' ya dönüştürülür.

Tabi Siyah Kuğu' ya dönüşürken kameralara bööööö yapmayı da unutmaz. Bilirim onu, hep yapar böyle küçük şakalar.

İşte böyle bir filmdir Black Swan, anlayana. Sözde çok film izleyip entellektüel takılan abilerimizin ablalarımızın gördüğü gibi o kız şizofren değildir. Cahilsen, araştırmıyorsan, merak etmiyorsan, yuttururlar. Bu kadar basit.

Aynı şekilde Başlangıç filmi de psikolojik derinliği anlatır. Bir insanın zihnine girip bir bilginin yerleştirilebileceği anlatır. O da anlayana. Hatta film, rüya içinde rüyada başlar.

Korkunç Bir Film 5 Filmi Analiz adlı yazımda bu filmlere atıfta bulunduklarını söylemiştim. Lady Gaga - Applause Klibi Deşifre adlı yazımda ne bu Siyah Kuğu merakı diye sormuştum. Akıl sik değil ki millete sokasın. Oturdum sabahlara kadar araştırdım. Olayların o kadar iç içe, o kadar birbirine bağlantılı olduğunu öğrenince insan gerçekten hayret ediyor doğrusu.

Neyse kaptan, bugünlük de benden bu kadar.

Unutma, onlar istemediği sürece özgür değilsin. Özgürlük uğruna kılını kıpırdatmadığın sürece de özgür değilsin.

Evet yönetiliyorsun, bu kötü bir şey. Fakat daha da kötüsü seni yöneteni bilmiyorsun. Kimdir nedir tanımıyorsun.

Bilgili olduğunu, genel kültüre sahip olduğunu, mükemmel olduğunu düşünüyor da olabilirsin. Eğer bilgili olsaydın, hiçbir insanın mükemmel olamayacağını da bilirdin.

Gerçek özgürlük için ilk adımı at, okumaya başla. Özgürlüğüne çıkan ilk yol fikirlerinden geçsin. Okudukça okumak gelsin içinden. En büyük açlığın bilgiye olsun. Bilgiye doyma. Her gün 1 değil, 100 yeni bilgi öğren. Okudukça gerçeği göreceksin, gerçekler yüzüne tokat gibi çarpınca şaşırma. Dünyada 7 milyar farklı hayat var. Hepsinin ayrı hikayesi, ayrı ayrı trajedileri var.

Korkmaktan korkma.

Ve gene unutma, elbet çıkar karanlıklar aydınlığa.
     
© Barney Sikkinson.   

Öperun.