büyük ölülere matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir.


''Büyük ölülere matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir.'' -Mustafa Kemal Atatürk

23 Ocak 2014 Perşembe

Olası Sahte Uzaylı Saldırısı ve Medya Palavraları

Merhaba başkonsolos. Nassın eysin?

Not: Sadece resimlerin altındakilerini okursan bir şey anlayamazsın. Bak yazının en başında söylüyorum bunu çünkü 2 paragraf altta yazmış olsam sen çoktan ilk resmin altındakini okumaya başlamıştın bile. Fazla zamanını almayacak lan, oku zaten paylaşırs.... Şey, pardon. Oku zaten anlarsın.

Bu yazacaklarım birkaç aylık araştırmalarımın sonucunda elde edilmiş bilgilerdir, şimdiden belirteyim. Zaten bu konuyla ilgili o kadar medya palavrası veya sahte haberler var ki değil birkaç ay, yıllarca araştırsan sonu gelmez. Aralarından göze çarpanları ve iyice işin bokunu çıkarttıklarını eleyip sana göstermeye geldim. Birkaç dakika sonra ayrılacağım yanından. Geçelim şömine karşısına kahvemizi yudumlayalım. Ben anlatmaya başlayayım, sen dinle.

Uzaylıya inanır mısın? Bak dikkat et, uzayda yaşam olduğuna inanır mısın demedim, uzaylıya inanır mısın dedim. Hani şu televizyonlarda gösterilenlere. Filmlerde gösterilen sinek gözlü yaratıklar var ya, onlar işte lan. İnanır mısın onlara? Bence inanmazsın. Yani lütfen inanma. Zira zeki insansın, yememen lazım bu tür oyunları.

Uzayda yaşam olabilir. Uçsuz bucaksız bu koca evrende sadece Dünya' da yaşam olduğuna inanmak biraz hayalperestlik olur. Uzayda yaşam olacağına inanırım ama uzaylıya inanmam. Ufoya inanmam. Bu yazıyı hiç uzaylı ve ufo nedir bilmiyormuşsun gibi okursan belki o zaman işe yarar. Tamamiyle objektif olarak bak konuya. O zaman söyleyeceklerim saçma gelmez.

İkiz kuleler saldırısının tamamiyle bir kurgulanmış oyun olduğunu biliyorsun. İkiz kuleler saldırısı 11 Eylül 2001 günü aniden karar verilip yapılmadı. Onlarca belki de yüzlerce yıl önceden planlanıp yapılmış bir saldırıdır. 9/11 sayısının elbette bi gizemi vardır. ''Sübliminal Mesajlar ve 25. Kare'' adlı yazımın ortalarına doğru bu konuyla ilgili birkaç örnek vermiştim. ''Illuminati Oyun Kartları'' adlı yazımda da 1994 yılında çıkarılan illuminati oyun kartlarının bazılarını açıklamıştım. Hatta bu açıkladığım kartlardan biriside Prenses Diana ile ilgiliydi. Kaza yaparak öldü demiştim ama öldürüldüğü yönündeki ihtimallerin daha kuvvetli olabileceğini belirtmiştim. Tamam beni siktir et, geçenlerde gazetede gördüğüm şu habere bak benim dediğim ama kanıtını bulamadığım olasılıkların bir başka versiyonu. Neyse, anlatacağım farklı şeyler var.

Bize uzaylı denen şeyin var olduğunu inandırmak istiyorlar. Bunu da en kolay bize ulaşabilecekleri yer olan ''Medya'' dan yapıyorlar.

Sistemi öyle kusursuz kurmuşlar ki, şimdiden bundan 100-150 sene sonra yapacakları şeylerin planlarını kuruyorlar. Bir önceki yazıda da söyledim, Foursquare gibi sikimtrak programlarla yönetiyorlar bizi. Senle işleri yok amk korkma. Ama tüm insanların anında nerede olduklarını bilmek için popüler kültür adı altında program koydular önümüze, biz de çok gerekliymiş gibi her gittiğimiz delikte check-in yaptık. Vallahi check-in yapan insanlara soruyorum ne anlıyorsun şu yaptığından diyorum futbol topu gören Sabri gibi bakıyor herif bana. Amacın ne ulan diyorum, yok... Cevap veremiyor. Tamam ulan ben salağım. Git check-in yap. Git git. Sıçarken de I'm at toılet yazmayı da unutma amına koduğumun andavalı.

Sinirlendiriyolar işte böyle. Google Elektronik dövmenin patentini aldı bile. Tıkla google yazısına bak. Ve insanlar bunu kapış kapış alacaklar. ''Onda var, bende niye olmasın?'' mantığıyla herkese ulaşacak bu. Ee bu adamların amacı bütün insanlara çip takmak değil miydi? Ohoo hani marjinal bizdik?

Olum elinin altında internet denen şey var. Ben bu bildiklerimin %90 ını internetten öğrendim. İnternet koskocaman bir deniz ama sen sadece sahilden denize ayaklarını sokuyosun. İşine geldiğin kadarını kullanıyorsun. Bi açılsan o denize, neler göreceksin neler. İnternet nedir ki lan? Şunun şurasında 20-30 senedir var. Rockefeller ve Rothschild aileleri internetten epeyce rahatsız. Çünkü masonları, illuminatiyi herkes araştırarak, doğru kaynaklardan öğrenebiliyor. ''Ya ben bilgisayar alırım ama çocuk oyunun başından kalkmaz ki'' bu nedenle kaçımızın evine bilgisayar alınmadı? Hehe bildim de mi...

İnternet olmadan önce, masonları ifşa eden insanlar da vardı. Türkiye' de masonları isim isim ilk ifşa eden isim İlhami Soysal' dır. O zamanlar internet nerdeee... Kitaplarla anlatıyor adam. Belki de o da onlardan biriydi ya da çok sağlam kaynakları vardı. İlhami Soysal ''Dünya' da ve Türkiye' de Masonlar ve Masonluk'' kitabını 1978 de yazdı. Bu büyük ve cesaret isteyen ifşanın ardından...


...bir gazeteciyi kaçırıp dövdüler. Allaalla niye acaba.

Neyse gel de Türk medyasında yer alan Ufo haberlerini göstereyim.

Ufo haberleri:

Hürriyet - 679 haber.

Milliyet - 324 haber.

Bunlar Türkiye' nin en çok okunan gazetelerinde bulunan sadece Ufo içerikli haberler.

Uzaylı haberleri:

Hürriyet - 701 sonuç.

Milliyet - 452 sonuç.

Evet Kırca, bugünlük de ufo haberlerinin sonuna gelmiş bulunuyoruz. Söz tekrar merkezde.

Sence sadece bizim medya da bile durum bu kadar batmış durumdaysa bizim yapabilecek neyimiz kalıyor? Elimiz kolumuz bağlı yapacakları oyunları seyretmeyi mi beklemeliyiz. Hayır. Kitap okuyacağız. Ansiklopedi manyağı olucaz. ''Laboratuvarlar da sabahlayın, kahvelerde değil. Bilim ağartsın saçlarınızı, kitaplar. Ancak böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar.'' sözünü tweetlemek yerine hayatımıza geçirseydik şimdi hepimiz çok farklı bi yerde yaşayacak olacaktık.

Olum neyse lan kendimi bi an öğüt verir gibi hissettim amk. Öğüt dinlerken halıya bakma lan, burdayım ben.

Şimdi.


Bu kartta İlluminati kartlarının arasında yer alıyor. Peki bu ufo görünümlü cisim hangi binaya çarpıyor. Empire State binasına. Gel bu Empire State binasına yakından bakalım.


Tanıştırayım, kendisinin adı Empire State olup, ikiz kulelerin yıkılmasından sonra New York' un en uzun binası olarak kalmıştır. Niye hep yüksek binaları hedef alıyorlar dersen valla bende bilmiyorum. Ama bazıları uzun sever karışmamak lazım. Bina o kadar yüksek ki en üst katına kar yağarken en alt kata yağmur yağdığı olmuş. Sayacağım onca olasılık ve kanıtlardan sonra umarım bu binayı da al aşağı etmezler. Zira sonu pek hayra alamet değil. Ancak daha yaşanmamış bir olay olduğu için pek de bir şey diyemiyorum. 

İkiz kuleler saldırısını nasıl önceden planlayıp o plan doğrultusunda her şeyi ama her şeyi saat gibi tıkır tıkır işlettilerse yapacakları olası bir Empire State binası saldırısı içinde bütün her şeyi yıllar öncesinden hazırlıyorlar. İkiz kuleler saldırısından önce yayınlanan filmlerde, çizgi filmlerde, kliplerde sübliminal mesaj olarak ikiz kulelerin yıkılacağını alttan alttan sezdirdiler. Şimdi işler Empire State binasına döndü.

Şimdi sen içinden ''Neden binaları yıkıyorlar ki?'' diyebilirsin. Bu tamamen Allah' a ters gitmekle alakalı olan bi durum. Yani böyle saldırılar düzenleyerek Allah' a meydan okuyorlar. Karşı geliyorlar.


Satanistlerin hac sembolü de ters şekildedir. Satanistlerin bunu hristiyanlığı aşağılamak için yaptığını biliyor muydun? 


Aynı şekilde satanist pentagramı da ters şekildedir. Ortadaki Baphometi gördün umarım. Dediğim gibi bu tamamen Allah' a ters gitmekle alakalı. 
Ünlü şarkıcıların falan şarkılarını tersten dinleyince masonik cümleler ortaya çıkması da bu yüzdendir. 

Obama' nın seçim sloganı olan ''Yes we can'' i tersten söyleyince ortaya ''Thank you satan'' çıkması gene bundan dolayıdır. Tam da buradan bakabilirsin.

Tarihte bunun örneği çoktur. Mesela satanistlerin en vahşi, en büyük ritüeli olan İkiz kuleler saldırısında Bush ne yapıyordu?


Bir ilkokuldaydı. Ve elinde bir kitap vardı. Tam da İkiz kulelere saldırının düzenlendiği an Bush ''My Pet Goat'' (Evcil Keçim) adlı kitabı okuyordu. -ki bu kitap satanist ritüeller barındırması gerekçesiyle yasaklanmış bir kitaptır.
Peki kitabı nasıl okuyordu?


''Tersten''

Bush yapılan uyarıları dikkate almadan kitabı tersten okumaya devam etti. Sence gerizekalı mı bu adam? Hayır, tam aksine. Süper zeka. Bush o dakikalarda ikiz kulelerin yerle bir olacağını adı gibi biliyordu. Ve o da kitabı 'ters' tutarak satanist ritüelinin bir parçası olduğunu belli etti.

My Pet Goat biraz tanıdık geldi di mi? ''I, Pet Goat II'' adlı yazımı okursan ve o videoyu izlersen biraz daha anlarsın demek istediğimi.

Hatta Bush' un o gün ''Evcil Keçim'' adlı kitabı okuması da Baphomet' e yani şeytana atıfta bulunmasından kaynaklanıyor.

İşte böyle saldırılar bunun yüzünden planlanıyor. Bir çeşit karşı gelme. 1994 yılında da ''Illuminati Oyun Kartları'' nı çıkarmaları belki de büyük devletlere göz dağı vermekti. Her şey olur. Belki de tek ortak bir gücün olduğunu kabul etmemiz için yapacakları bir kaç şeyi önümüze sundular. Olamaz mı? Gayet tabi olur.

Bush, Obama, Bill Clinton gibi başkanlar birer piyondur. Bu insanların başkan seçileceği 15-20 sene öncesinden bellidir. Çık sokağa ve ilk karşına çıkana ''Dünya' yı kim yönetiyor?'' diye sor, sana büyük ihtimalle Obama diyecektir. Çünkü şu an ABD başkanı o. 10 sene önce sorsan Bush derlerdi. Ama tabi onları da yöneten birileri var. Hiçbirimizin görmediği, medyada asla yer almayan işin özünü kontrol eden adamlar. Hatta gel kanka şimdi...





Şimdide karşınızda ABD' nin 42. Başkanı Bill Clinton. Görüntüler ise Clinton' ın soyunma odasında çekilmiştir ve anlayacağın üzere ağır bir zihin kontrolü altındadır. Bill Clinton Mind Kontrol Tıklayıp izlersen kendi gözlerinle canlı kanlı görebilirsin. Mind Kontrol nedir dersen bundan bir tık önceki yazım olan ''Monarch Zihin Kontrolü'' adlı yazıyı okursan fikir sahibi olursun. 

''Ulan bu da hep kendinin reklamını yapıyo hee'' diye söylenip durma amk. Ben yazıları yazıyorum ama araştırmalarım bitmiyo. Sürekli devam edip daha yeni şeyler buluyorum ve o eksiklikleri yeni yazılarda belirtiyorum. Yani reklamcı bi piç değilim, taşların yerine oturmasını istiyorum. En ufak soru işareti bırakmamak için yapıyorum. 

Dünya' nın en büyük şehirleri, meydanları, sokakları bile bir matematik düzleme göre yapılmıştır.


Washington' da en ünlü 5 yerini birleştirince ortaya pentagram çıkar. 


Aynı Pentagon gibi.


Fransa' nın başkenti Paris' te Arc de Triomphe (Zafer Takı) adlı tarihi yapıt Charles de Gaulle Meydanı' nın tam ortasında durur. 

Peki bu şekil sana...


...bunu hatırlatmıyor mu?


Aynı şekil Napolyon' un mezarının tavanında da bulunur.


Arc de Triomphe. İnanmıyorsan kendi gözlerinle bak olum. Tıkla tıkla, çekinme. 


Uzaylı da durur mu, yapıştırmış cevabı: ''Ne var yaani, bende çizerim aynından??'' 


Monarch Zihin Kontrolünü anlatırken Siyah Kuğu filminde olan şöyle bir sahneden bahsetmişim.
Şimdi o sahnenin nereye atıfta bulunduğunu anladın mı? 


Uzaylıların bile bildiği hatta ve hatta tarlalara yazdığı, Napolyon' un mezarının tavanında bulunan, Paris sokaklarının buluştuğu yer hepsi güneş ve aydınlanmayı temsil ediyor. 

Neyse. Az bunlar kenarda dursun, başka şeylerden bahsedeyim.

İkiz kuleler saldırısını önceden haber veren filmler klipler var demiştim ya birazda bunun Empire State binası versiyonunu göstereyim.


''Independence Day'' (Kurtuluş Günü) 1996 yapımı bir filmdir. Dikkat edersen gökten Empire State binasına inen bir ışık hüzmesini görürsün. Peki ya sonra ne oluyor?


''Gökten gelen'' o ışık Empire State binasını paramparça ediyor. Tam da tahmin ettiğimiz gibi oldu vallahi. 


Jay Z ve Alicia Keys' e ait olan ''Empire State of Mind'' şarkısını herkes New York' a yazılmış zannedebilir. Çünkü Empire State binası New York' un sembolüdür ve öyle anılır. 
Ancak herif klibin yarısı boyunca Empire State binasına bakıp şarkı söylediği için New York' a değil de Empire State binasına söylediğini varsayabiliriz. 


Peki madem bu şarkı New York' a yazıldı, bu ananesinden harçlık aldığımın evlatları niye sürekli gökyüzünü gösteriyor?


Bunlar tuvalete gitmek için parmak kaldırmıyorlar amk, açıkca gökyüzünü gösteriyorlar.


Aslında yukarda Allah var, dikkatli olun demek istiyorlar hehe.


Bu albüm kapakları.


Bu da şarkının yeni versiyonunun kapağı.

Peki altına eklenen ''Broken Down'' yazısı tesadüf mü?


Uzaylıların insanları ele geçirebileceklerini gösteren kart. 

Aslında burada amaç çok basit. Bütün insanların korkacağı ortak bir güç yaratmak ve ardından o gücü yenebilecek teknolojiye sahip olduğunu açıklamak. Noldu peki? Bütün insanlar sana muhtaç oldu. Hayali bir güç yaratıp onu sadece senin yenebileceğini söyleyip bütün insanları sana muhtaç etmek ha... Ulan çok zekisiniz valla ne diyeyim. 


Hobaaa. Anladın mı moruk?

Bak biraz daha başa alayım. Bizim uzaylı diye bildiğimiz bu sinek gözlü varlıklar aslında kim biliyor musun? Şeytan tasvirinin ta kendisi. Ben uzaylılar yok ufo falan palavra derken götten atmıyordum bunları. Azcık yaklaş da dikkatli dinle şimdi.


Aleister Crowley' i tanıyon? Kendisi annesi tarafından bile ''Canavar'' diye adlandırılabilecek kadar asi bir adam. Günah ve kötülük kavramlarını seve seve uygulayacak kadar vahşi biri. Bu adamın en büyük hayali şeytanın oğlu Golem' i dünyaya getirmekti. Ve bunun için ayin esnasında bir çok kadını dölledi. Orgazm esnasında şeytanı düşünerek iletişim kurmaya çalıştı.
Aleister Crowley iletişim kurduğu ilk metafizik varlığın resmini göstereyim mi? 


Kendisinin adı Lam' dır. 1917' de Aleister Crowley tarafından portresi çizdirilmiştir bu varlığın.

1917 senesinden önce bir insana uzaylı resmi çiz dersen sana ne çizerdi? Asla şu an olan uzaylıya benzemezdi.

Peki 1917' den sonra?


Böyle olabilir mi? Ne kadar çok benziyo di mi lan.


Buna da benziyo.


Buna da.


Ve buna da. 

Bizim uzaylı diye bildiğimiz şey fazlasıyla Lam' a benziyor.


Veya Mısır hiyerogliflerinde bulunan sinek gözlü yaratıklara benziyorlar.

Başta da dediğim gibi, bu koca evrende yalnız olmayabiliriz kabul ama bize uzaylı diye kakalamaya çalıştıkları şey bunlar değil. Ne hikmetse hep de Amerika' da ki çiftçileri hedef alıyor bu hınzırlar. Tarlaları falan ekip biçiyolar. Sadece bir gecede metrekarelerce tarlaya şekil veriyorlar. Gördün mü sen bizim sinek gözlüyü, hem sanatçı hem çiftçi.

Şimdi sana bu kanıtlarla anlattığım şeyler saçma gelebilir. Çünkü sana senelerdir medya yoluyla bu tür varlıkların olduğunu inandırdılar. Bende bunu araştırıp gerçeği öğrenince evladını kartal kaçırmış Fatma Girik gibi şaşırıp kalmıştım ama üzgünüm kaptan, gerçek bu şekilde.

Aleister Crowley metafizik varlıklarla ilişkisini sürdürdü ve kendisinin en ünlü kitabı olan ''The Book of the Law'' (Kanunun Kitabı) Aiwass adlı bir varlık tarafından Crowley' e yazdırılmıştır. Evet, bildiğin yazdırılmıştır. Zira cinler vahiy verme kabiliyetine sahiplerdir, Kuran' da Enam suresinin 121. ayetinde de bundan bahsedilir.

O yüzden korkmaya mahal yok, tepemizde ışıklar saçarak bize saldırmaya yer arayan ufolar yok. Yere ayak basan tek bir uzaylı yok. Bunların hepsi tek dünya devleti kurmak isteyen insanların ortaya attığı saçmalıktan ibarettir.

İnsanları tek bir görüş altında birleştirmek ne kadar zorsa, tek bir düşman karşısında birleştirmek de o kadar kolaydır. Eğer tüm dünya uzaylı veya ufolara inanıp onlardan korkarsa işte o zaman bütün insanlık tek bir düşmana karşı birlik olur. Ne çıktı ortaya? Tek Dünya Devleti. Ama uzaylılar var di mi?

-Geçen televizyonda izledim...
+Eeee?
-Uzaylılar bi köye saldırmış. Tüm köyü öldürüp çocukları da kaçırmışlar oloomm.
+Harbi mi?
-Heralde lan, televizyon yalan mı söylüycek?

İşte böyle tek doğrusu televizyon olan, kulaktan dolma bilgiyi körü körüne savunan, bir kitabı dahi tam bitirememiş insan yığınları olduğu sürece ne yazık ki seni yöneten insanlar daima var olacaktır. Sen bilinçlenmediğin sürece.

Bizi yöneten insanlar teknoloji bakımından bütün insanlardan 25-30 sene ilerde. Belki de ufolar gerçekten vardır. Belki de bize uzaylılar diye yutturmaya çalıştıkları şeyleri kendileri kullanıyorlardır. O kadar ilerideler işte bizden. Tabi senin aklına teknoloji denilince ilk önce iPhone 5s geldiği için sana bunu anlatamam. Sen ufolara inanmaya devam et.

Bilirsin bu ufoların tarlaya resim yapma sanatı baya meşhur.? Zira o kadar filmde gösterdiler, nasıl bilmezsin... Amerikalı çiftçilerin tarlalarına çizilen o şekiller neydi peki? Ebru sanatı mıydı? Sence bunu gerçekten uzaylılar mı çizdi?

He amına koyim, uzaylılar Dünya' dan bilmem kaç ışık yılı uzak olan yerden gelecek, hiç bir yaptığımız şeyi merak dahi etmeden, sikişimize sokuşumuza karışmadan ''Dur lan şu çiftçinin tarlasına kendi resmimi çiziyim'' diye aklından geçirdikten sonra kendi portresini çizip gidecek öyle mi? Bırak allasen, yemezler.

Bak sana uzaylılardan alınmış ibretlik bir diyalog gösteriyorum:

-Kanka çok canım sıkılıyo ya.
+Gel lan bi dünyaya gidelim de biraz resim çiziyim. Malum bizim resimci hiç ilgili davranmıyo.
-İyi fikir lan. Dur annemin yanına ışınlanıp haber verip geliyorum.

-Anneeeğ! Ben dünyaya gitcem. Gelirken bir şey istiyo musun?
+2 tane ekmek al oğlum, körolası baban gene Mars' a gitmiş. Şekil mi çizcekmiş napcakmış...

Bu konuşmalar 1997 yılında tarlalara resim çizen uzaylı olup resim sanatıyla ilgilenen birkaç uzaylının adamı şoke eden konuşmalarının birazıdır. Bu amına koduğumun uzaylısı Ütopya Görsel Sanatlar Lisesi 3. sınıf öğrencisi mi lan?


Fotoğrafın çekildiği tarih 15 Ağustos 2002.


Bi de profilden çek. 

Uzaylı gelip bunu tarlaya çizmesinde ne amaç olabilir? Gelip ebemizi sikmek varken niye kendini çizip gitsin? 

Güzel çiz kanka, akşam feysbuka atçam.

F<3R: ErGeNnUzayLı 

Gene aralarından geçen bir konuşmadan...


Bunları insanlar yapıyor olamaz mı? Bir gecede bunu yapmak çok mu imkansız sence? Hayır kanka, yarışmaları bile düzenleniyor bunun artık. Google a ''Crop Circles'' yazıp aratırsan insanların yaptığı şeyleri de görebilirsin.
Dur lan dur, onu da ben yaparım. Al:

İnsanlar bunu milattan önce yapabilirken 2000 li yıllarda yapamayacak mı? Nazca çizgilerini biliyor musun? Teee bundan 2200 sene önce çizildiği varsayılan bu çizgiler insanlar tarafından yapılmıştır. O zamanlar uzaylı falan yok tabi, medya yok. Nazca Çizgileri. Tıklayıp bakarsan milattan önce bile insanların yere kilometrelerce şekil çizebildiğini görürsün.

Ama aynı sen, son 10-15 yıldır çizilen bu resimlerin insanlar tarafından çizildiğini göremiyorsun.


Bu uzaylılar üçgeni, aydınlanmayı, tek gözü falan nereden bilebilir? 

Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası Ütopya Şubesi' nden mi geliyor bu herifler?


Belli ki bunu her şeyden haberdar olan gizli eller yapıyor. Bizleri korkutmak için, ufonun varlığına inandırmak için. 


Firefox' un amblemini bile biliyor elin uzaylısı. 


Lam' a benzeyen sinek gözlü hayali varlıklardan korkmamızı istiyorlar. 


Az önce gösterdiğim Pentagram a kadar her şeyden haberdarlar. 

Hala daha inanmadıysan bunların insanların yaptığına ben senin pastel pastel ağzına sıçayım. Ufolara inanıyorsan uzaylıdan korkuyorsan kusura bakma ama gerçekten malsın. 


Ulan bunu bile biliyor bu uzaylılar. Bu nedir biliyon mu? Nasıl bilmezsin lan? Uzaylılar bile biliyor olum.

Piramitin tabandan görünümüdür. Bir nevi boyutlar arası geçişin sembolüdür.


Şöyle gösterirsem daha iyi anlarsın.


İnsan yapımı olan bu tarlalardan çocukken bende korkmuştum, yalan yok. Ama korkumun üstüne gittim, gerçeği bilmem gerekiyordu ki korkmayayım. Hep dedim, akıl sik değil ki millete sokasın. Aylarca araştırdım ve kendi korkumu kendim yendim. Cahil olamayız moruk, olmamalıyız. 


Hatta bu uzaylıların tabandan görünümlü çizdiği piramit Matrıx filminde de vardı. Bu japon amcayı buraya getirmişlerdi. Sonra boyutlar arası geçiş yapmışlardı. 

Her neyse.


Yok olum yok, adım gibi eminim bunu uzaylılar çizmedi. O kadar şey tesadüf olamaz. 

Eğer bende Sikkinoğullarından Barney' sem, uzaylı ve ufo diye bir şey yok kanka. İnanıyorsan ve bütün yazıyı okuduysan eğer sende şu an şüphe içerisinde kalmışsındır. Belki bu anlattıklarım yetmeyebilir. O yüzden sen kendi araştırmanı yapmayı ihmal etme.

Çünkü hiçbir doğru, senin doğrundan doğru değildir.

Şimdilik bu kadar başkonsolos. Kahveden son yudumumu da alıp ayrılıyorum yanından. Şöminenin ateşini söndürmeyi unutma.

Hadi kal sağlıcakla.

©Barney Sikkinson

Öperun.